Din, arz ve arş
arasında ilahi hükmün tecellisi, vahyin ışığında bir hayat nizamnamesidir ve
tüm yaşam alanlarını kapsayıcıdır. Medya ise sadece bir ortam ve araçtır.
Muadil bir muhakemata uygun iki alandan söz etmiyoruz. Kıyası kabil olmayan iki
alandan, iki kavramsal alandan söz ediyoruz. Dinin müstakim hükmü ile aracın
faydacı hükmünün aynı şey olmadığını teslim edelim öncelikle. Konumuzu da dinin
değil dinsel olanın, dinle ilişkili olanın medyada görünümü/tezahürü olarak tespit
edelim. Dinselin medyadaki görünümlerinden/tezahürlerinden hareketle dinselin
-dini tefekkürün- medyadaki konumunu anlamaya çalışalım ve olası sorunlar
çerçevesinde onu yeniden nasıl ıslah ve inşa edebileceğimizi düşünelim. Bunu
yapmak için medyada dinselin mevcut görünümünü gözlemlemeye ve söylemini betimlemeye
çalışalım. Gözleme dayalı betimsel yaklaşımı da yöntemimiz olarak belirleyelim.
Ama önce nerden nereye geldik, dinselin medyatikleşme süreci nasıl gelişti, ilkler
nasıl gerçekleşti, henüz konuya girerken kısaca hatırlayalım ve medyayı da
bilinen yaygın mecra olarak anlayalım.
Devamı için bak. Din Ekranda nasıl durur?, Ketebe yay., İstanbul, 2018
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder